FATURAYA DAYALI ALACAK NASIL TAHSİL EDİLİR?
Faturaya dayalı alacağın tahsili için borçlu kişi veya kuruma ihtarname keşide edilebilir veya direkt borçluya karşı ilamsız icra takibinde bulunabillirsiniz.
6102 sayılı TTK. 21. Maddesinin 2. Fıkrasında ; “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmü ile faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenleme yapılmıştır. Bu hüküm ile faturanın özellikle tacirler arasında ifaya yönelik bir ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenenin aleyhine, bir karine getirilmiştir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır. Ancak önemli olan şudur ki; fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması ve faturanın akdin ifasıyla ilgili olarak düzenlenmesi gerekir. Söz konusu akdi ilişkinin somut belgelerle ispat edilebilir olması, faturaya ilişkin ilgili karineden yararlanma açısından önem arz etmektedir.
“TTK’nın 23/2 maddesi uyarınca keşide edilen faturaya itiraz edilmemiş olması halinde fatura münderecatının kabul edilmiş sayılacağı hükmü ancak taraflar arasında faturanın keşide edilmesine neden olan akdi ilişkinin ispat edilmesi durumunda geçerlidir.” (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi T. 8.6.1988 E. 1988/60 K. 1988/3809)
“Davaya dayanak alınan faturanın Türk Ticaret Kanunu’nun 23. maddesi gereğince kesinleşmiş ve tarafları bağlayıcı olduğunun kabul edilebilmesi için, fatura konusu işle ilgili yanlar arasında sözleşme yapıldığının yasal delillerle kanıtlanması ve bedeli uyuşmazlık konusu işin de kabul edilebilir yeterlikte iş sahibine teslim edildiğinin yüklenici tarafından kanıtlanmış olması zorunludur. Mahkemenin kabulünde ve somut olayda olduğu gibi, açıklanan koşullar gerçekleşmeden sadece faturanın karşı tarafa tebliğ edilmiş ve itiraz edilmemiş olması yanlar arasında akdi ilişkinin kurulmuş olduğunu, iş bedelinin istenebilir olduğunu kanıtlamaz.” (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 07.03.2008 E. 2007/2029 K. 2008/1483)
FATURAYA DAYALI ALACAK DAVASI AÇILABİLİR Mİ?
Evet açılabilir lakin faturanın bir alacak davasına konu olması durumunda öncelikle faturayı karşı tarafa tebliğ ettiğini ispat etmelidir. Tebliğin ispat edilebilirliği açısından faturanın iadeli taahhütlü mektup ya da noter vasıtasıyla tebliğ edilmesinde yarar bulunmaktadır. Bu ispat gerçekleştikten sonra karşı tarafın faturaya itiraz edip etmediği hususu araştırılır. Şayet süresinde yapılmış bir itiraz yoksa fatura içeriği kabul edilmiş sayılır ve kesinleşir. Bu kesinleşme yukarıda da belirttiğimiz gibi akdi ilişkinin varlığını kanıtlamaz. Faturayı düzenleyen akdi ilişkiyi ispat etmediği sürece karşı taraftan alacak talep edemeyecektir. Şayet akdi ilişki de ispat edilirse o zaman düzenleyenin karşı taraftan olan talebinin kabulüne karar verilir. Yargılamanın türüne ve özelliklerine göre hak talep eden ispat vasıtalarını kullanarak bu ilişkiyi kanıtlamak zorundadır.